Birbirine giriyor hayat…
Kurumsal yalnızlıklarımızın ötesinde tek dokunuşluk sevişmelerin gölgesi vuruyor yüzümüze!
Hayat bildiğini okurken aynalar dar geliyor boğazımızda düğümlenmiş lokmaya…
Kader artık avuç içine yazılıyor!
Leş kokuyor sokaklar!
Yalan göbek adımız olurken bacaklarımızın arasından süzülen kan gölleniyor!
İki kadeh şarap, bir kaç güzel söz dahi boşluklarımızı doldurmaya yetmiyor!
Daha fazlasını isterken, doymayan gözlerimizle bakarken tükettiğimiz her şeye ve her bir tenin derisini yüzerken tutuluyoruz ağlama nöbetlerimize ve hiç bir nöbet bir sonrakini ertelemiyor!
Kimyasal bir günün çıkmazında leş kokulu sokakların karanlığına adımlar atıyoruz karanlık gölgelerimiz ardımızda!
Hiç bir günü aydınlatmıyor ve hiç güneşi göremiyoruz!
Susuyoruz...
Ölüyoruz...
Aslında hiç yaşamıyoruz!
4 yorum:
tebriklerimle beğendim çok...
çok sevindim beğenmenize...
"kıyıya iliştirilmiş küçük tebessüm"
kaçımız bunun farkındayız?
Neredeyse hiçbirimiz!
Yorum Gönder