7 Mayıs 2008

VE AÇILIR PANDORA'NIN KUTUSU BİZ ÖLÜME SUSARIZ !

Ve açılır pandora'nın kutusu biz ölüme susarız!
İçinden süslü bütün cümleler yayılır etrafın küf kokusunda…
Birlikte çekilmiş eski fotoğraflar, saklanmış hatıra biletler odanın dört bir yanında...
Ölüm kokusu yayılır karanlık boşluğa, öldürülen aşkın kalıntıları ayakuçlarımda…
Ve hayat soluksuz kalır derin nefes nöbetlerinde!
Bir sancı sarar bedenin kasık boşluğunu, bir sıcaklıktır yakar!
Beden ateşe tutuşmuştur geçmişin özleminde…
Hiçbir ten ve hiçbir soluk baştan çıkaramaz savunmasız zaman dilimlerinin kemirgen yalnızlıklarını…
Ve hiçbir bakış kutsayamaz ruhun hüzün kulvarın da gezinen karanlık gölgelerini…
Ve kanar yara!
Ellerimden akan kan yayılır siyah zeminin kayganlığın da, başa sara film eski bütün hikâyeler canlanır gözbebeklerinin ıslaklığın da…
Hatıralar ele alır ruhunun gökkuşağı renklerini…
Bir cam önü sessizliğinde baka kalırsın sokak arasındaki çocuk kalabalığı gülüşlerine…
Gülümsemek içinden gelmese de zorlarsın yüzündeki hüzünlü samimiyeti…
Geçmiş işte dersin adı üste yaşanmış koca bir geçmiş!
Bırak kalsın geride dersin!
Başa dönmeden devam etmek gerek diye de yinelersin kendine defalarca!
Aklında tut bu kahrol asıca gerçeği diye küfretmeye başlarsın dağınık fotoğrafları tekmelerken cümlesiz yarınların boşluğunda…
Midendeki acı ve ağzındaki o garip tat ile eşlik edersin şarabın kırmızı dil ucu uyuşukluğuna…
Gölgeler gelip geçer ruhundan delik deşik olursun ve içeri sızır korkular, soğuk girer boşluklarından üşürsün!
Kolların sarmazken bedenini durup düşünürsün ve tekrar dilenir yanılgıların sayıklar geçmişi bir kez daha başlar küfür sendromları(n) da boğulursun…
Ve evet geçmişten feyiz alır geleceğe korkarak merhaba dersin...
Evet kabullenirsin…
Acı diner, zaman geçer ve sen ve ben alışırız…

Bunlar dağınık kelimeler bir bütünü yok belki bir anlamı var mı “olmayan” sence, sizce bilmiyorum sizin için öneminin olması benim için ne kadar önemli onu da bilmiyorum ama vardır benden yana bilinmez bir yanı…
Bilmezsiziniz belki siz, belki anlatamam bende ama işte bırakmalı şimdi sorgulamamalı yeniden beni, sizi, bizi…
Sıradan geçmişi!