26 Kasım 2010

BENCİLLİĞİNİZ

Hep kendinizi düşündünüz... Hep sizler vardınız...
Sizin mutluluklarınız, sizin kırgınlıklarınız, sizin üzüntüleriniz...
İlkez kendimi düşünmüştüm oysa, ilk defa sadece kendime bırkamıştım kendimi kimseyi düşünmeden hani sizin her zaman yaptığınız gibi. Sonra zaman geçti bir baktım ki hepiniz yok olmuştunuz (belkide hiç olmamıştınız) sevgili kadim dostlarım...
Yine dillenmek istedim bir iki kelam bildirmek istedim sadece bir kez susup haksızlığınızı kabullenmenizi bekledim ki yanıldığımı farkettigimde gec de olmuştu...
A benim kadir kıymet bilmeyen nacizene dostlarım... Şimdi size bir elveda diliyorum ve gidiyorum... Şimdi size sadece "Bencilliğiniz" diyorum ve gidiyorum...

24 Ekim 2010

AKLIMA ÇOK ŞEY GELİYOR

Aklıma çok şey geliyor hani olur ya insanın susası gelmez ya kulağına bir çok şeyi fısıldayasım geliyor. en çok hadi kalk gel demek geliyor, hadi durma öp demek geliyor sonra sıkıca sarıl demek geliyor...


Aklıma çok şey geliyor, bazen öylesine çığlık tasım geliyor, herşey yok olsun da sadece sen kal istiyor...Aklıma çok şey geliyor...

21 Ekim 2010




1 Ekim 2010

KANMA

Daha niceleri ya da hepsi... kaç kişi daha ya da kaç bir kaç kişi... Ne kadar gerçek ya da ne kadar sahte... Kaç bir yüz kaç bin yüz...

Şimdi yine oynamakta aynı sahnede, aynı film... Fark yeni bir cehrede... Ne gariptir tebessüm bile

edemiyormuş insan soysuz bir gölgenin seyrine... Kime kim-kim kime hangibirinin eli diğer herbirinin cebinde...

Şimdi seyreyledim...Gördüm geçirdim.. Geçtim nicedir ki ben o yolları...
Tek bir diyeceğim daha kalmıştır. (Kanma gördüğün gül yüzün tebessümüne, kanma gördüğün gül dudağın şerbetlenmiş sahte sözlerine...) Dilim dil, kalemim kalem ise görüp geçiren benim dilim, benim yüreğim ise gel ses eyleme dinle, dost olmasamda kabul eyle...

22 Eylül 2010

BİR BU EKSİKTİ "YAZIM ÇALINDI!!!"

Bir bu eksikti dedirten bir olaya daha şahitlik ettim..

Bir süredir yazdığım hiç bir şeyi yayınlamam kararı aldım yazdıklarımı işe kaldırmamayı tercih ettim çünkü yayınlanma tarihleri bana ait olduklarının kanıtıydı ki hala aynı şeyi düşünüyorum.

Facebook bir grup ile karşılaştım ve benim "OYSA SEN" isimli yazımı Ufuk Selen isimli kişi kendi beğeni grubun da yayınlamıştır.
Uyarılar yapılmasına rağmen yazım hala o sayfadan kaldırılmamıştır.

http://tanuram.blogspot.com/2009/03/oysa-sen.html
http://tanura.sosyomat.com/blog/2996585%EF%BB%BF

Yukarıdaki yazımın yayınlanmış olduğu linklerdir.

Aşağıya ekleyeceğim link ise yazımın izinsiz yayınlanmış olduğu facebook sayfasıdır.

http://www.facebook.com/note.php?note_id=359308555282

Aşağıda ekleyeceğim mesaj sözde grup yönetiminden...


Neles Kufu 22 Eylül, 14:49

Yazar ufuk selen yazılarını beğenenler sayfasında paylaşılan yazılar da yazar ufuk selen yazıları olan paylaşımların altında Ufuk SELEN notu düşülmektedir... Oysa altında ismi yer olmayan yazılar yazarımızın sorumluluğunda değildir... Burası bir fan sayfasıdır ve yazılarını paylaşmak isteyenler saygı çerçevesinde yazılarını yollarlar ve burdan yazıları Yazar Ufuk SELEN Yazılarını Beğenenler sayfası aracılığı ile paylaşılır... Kendine Pay çıkartarak rant sağlamaya çalışanlar burası sizlerin kendini reklam etme mekanı değildir... Burası Yazarımız Ufuk SELEN' nin Yazılarını Beğenelerin yazılarını paylaştığı ve yazarımızın güncel köşe yazılarının paylaşıldığı bir hayran sayfasıdır... Bulunduğu sayfanın içeriğini araştırıp öğrenme gereksinimi duymayanların kendini çirkinleştirerek reklamlaşmanın anlamı yok...
Saygılarımızla...
Yazar Ufuk SELEN Yazılarını beğenenler
Yönetim Kurulu.


Tanura Arsima 22 Eylül, 15:24

sayın yönetim kurulu benim kişisel yazım sizin grubunuzda yayınlanıor altında ne bir likn ne isim konularak ve siz kakmış bana ufuk selen yazılarını begenenler orada yazı yayınlıyor diyorsunuz.
O yazı benim yazım oradan kalkmasını istiyorum ben yazıdm ben hissettim 13 mart 2009 tarihinde. ve bana ait bir yazı fotograf ya da herhangi bir sey benim adım olmadan yayınlanıyorsa buna tepkide veririm.
Ha diyorsunuz ki saygı bir yazar adına bir sayfa açıyorsunzu ya da açılıyor ama bir yazar ve bir yazarı beğeneler altına kişi ismi konmadan o yazıyı yayınlamamanın yanlış olduğunu bilmiyor oyle mi ? Şimdi siz bana bunu mu demeye çalışıyorsunuz.

Rant sağlamak olayına gelince bu tarz beğeni sayfalarıyla rant toplamaya çalışsaydım inanın ki bu çok zor olmazdı. Bu sebeple bence once kendinizi, kendi yaptığınız şeyin yanlışlığı kabul edin sonra benim hakkımı arayışımın mahkemesini yaparsınız!!!

....


Grupdan hala yazım silinmemiştir ve onlarn aklınca daha önce ismini bile duymadığım bu kişiden rant sağlamaya çalıştığım gibi komik yakıştırmalar yapılmaya devam etmektedir.

Lütfen size bu grubu şikayet edip emek hırsızlığına karşı tepkimizi gözterelim.


Tanura Arsima(Ümmühan Çifçi)


Dileyenler icin yazışmanın ekran fotoğrafınıda ekleyeceğim.




16 Mart 2010

ÜÇ NOKTA BİR ÜNLEM!


Yarım bıraktığım sözler, içime sızan ateş, ellerime bulaşan kir!
Yalnızlıklarıma sıvanmış izler, yüzümden silinmiş izler...
Ardın da bıraktığın eşyaların yanık kokusu üzerime sinen...
Arındır bedenini ve ruhu!

İçimizde derin derin çukurlar, kül rengi bir mevsim, metropollerde uzanan yüksek binalar, sevimsiz susuşlar, karanlık yüzler, sahte gülüşler, Kesik kesik çığlıklar... İpi kopuk uçurtmalar!
Kokusuz çiçekler, açmamış goncalar, büyümeyen çimenler, gölgesi olmayan ağaçlar...
İçimizde koca koca boşluklar!

SİLİNEN İZLER..

Birden çok yüzüm ile yürürken sokaklar arasında gözlerimin kuyusunda biriktirdiğim bütün gülüşlerim siliniyor hafızamdan...
Yürüdüğüm yollar ve kaldırımlar, ezberimdeki bütün yalnızlıklar tanığım oluyor...
Bütün anlamsızlıklar yoldaşım...
Gözlerim kararıyor...
Damaklarımdan tadın siliniyor...
Bütün sözler ve gülüşler anlamını yitiriyor...
Ben ve o'nun sessiz hikâyesi siliniyor geçmişin izlerinden...