30 Mayıs 2013

Aklım kalır düşlerinde!






Savrulurken rüzgar saçlarımın boşluklarında... 
Bir ana düşerim... 
Bir düşe düşerim... 
Bir düşten düşerim... 
Aklım kalır düşlerinde!

25 Mayıs 2013

Gittin!

Gittin!
Öfkeli, kızgın, kırık bir mevsimdi...
Sessizliği,
Yokluğu,
sersem bir tebessümü yok edipte gittin!
Gittin!
Bütün düşlere düşük yaptırarak,
Bütün mutlulukları mutsuz kılarak,
Gittin!
Kırmızı bir yangına sebep olup da gittin!

-mırıl mırıl-

24 Mayıs 2013

Susun artık çok fazla gürültü çıkartıyorsunuz!

Ben kendime yazıyorum... Ben kendime kusuyorum içimdekileri... 
Anlamanızı beklemiyorum, hak vermenizi beklemiyorum... Üzgünüm mutluyken yazamıyorum. İnsan mutluyken yazdığı yazılarda neyi anlatabilir bilmiyorum. Mutluyken yazmayı da denedim, denemedim sanmayın ama olmuyor işte öyle saçma sapan mutluluk sözcükleri bir araya geldiğinde kendi kendime oturup gülerken buluyorum kurduğum cümlelerime... Hep mutsuzken ya da hep mutsuzluğumu yazmam kimilerini rahatsız etsede üzgünüm sizin için yapabileceğim bir şey yok. Kiminize göre ağlak oldum, kiminize rol yapıyor oldum, kiminize göre yine aynı hikayeleri anlatır oldum. 
Siz kimdiniz ?
Hakım da ne bildiniz ? 
Ya da neyi bilmek istediniz ? 
Tanımadan, bilmeden, sormada,n sorgulamadan adıma bir çok cümle kurdunuz. Kiminiz nefret ettiniz, kiminiz aklınca ruhunuzu eylediniz... Sizler kimdiniz ki?
Siyasi cümlelerle slogan atmadığım için siyasetten anlamaz, düşünmez etmez bildiniz, can acımı yazdım kurtul bu halden dediniz... Daha nice nice... Hiç bilmeden nede kolay eleştirdiniz.  Hiç bilmeden ne de kolay hakkımda atıp ta tuttunuz.
Hiç birinizin olmadığı kadar gerçeğim belki kim bilir... 
Sizler gibi olmadığım için üzgünde değilim aslında... 
Kalabalığın seline kapılıp giderken tıpa tıp benzerliklerinizi üzerlerinize kıyafet gibi giydiğinizde oldukça komik gözüküyordunuz aslında... Hepiniz bu hayatı umursamıyor, hiç biriniz aşk acısı çekmiyor, hepinizin ilişkileri mükemmeldi... Sanki hiç biriniz aldatılmadınız, hiç biriniz terk edilmediniz, sanki hiç biriniz bir oyunda  saf dışı bırakılmadınız... Farkında değilsiniz ama oldukça sahtesiniz.

Susun artık çok fazla gürültü çıkartıyorsunuz.

22 Mayıs 2013

- Mırıl mırıl -

Günün mü benim mi tadım yok bilmiyorum. Her şey bir başka sanki, her şey bir başka kokuyor sanki... Eline yüzüne bulamış gibi, elleri kanamış gibi...
çalan telefonun sesinde kaybolmuş bir an gibi... Aydınlığın karanlıkta kaybolduğu gibi... Saçma sapan söz diziminlerinde, anlamsız çığlıklarda yitip gitmişiz gibi... Bir daha hiç kimse bizi anımsamayacakmış gibi...
Hiç doğmamış hiç yaşamamışız gibi...


- Mırıl mırıl - 

6 Mayıs 2013

Bir kez daha öldük...

Bir kez daha öldük... 
Her şey yok olurken karıştık dağılan parçaların gölgesine... 
Her şey biraz daha acı, her şey biraz hüzün kokarken...  
Can çekişirken söylenmeyen sözler biz bir kez daha öldük... 
Geçmişin silik yüzü belirirken, tüm "anlar" can bulurken biz bir kez daha öldük. 
Kayıp giden, yok olan bütün baharlarda yeniden yeniden yok olduk... 
Yazı görmeden sonbaharın turuncu renginde ölümü bulduk...


- SAYIKLAMALAR -

3 Mayıs 2013

...

Ne boyum uzadı ne de kısaldı, bıraktığımdan beri sen denen alışkanlıklarımı...

Mırıl mırıl