Ne dön istiyorum ne de sana dair bir iz kalsın istiyorum hayatımda ama bu açık yaralarımın, bu güvensiz tutarsızlığın bana senden, bana sizden kalma olduğunu unutuyorum…
Ne başa dönebiliyorum ne de ileri gidebiliyorum…
Zaman zaman ölüyorum!
İçimden bu cümleler geçiyor bazen
Geride bırakmayı bilsem de yaşanmış hayatı
bazen öylece takılıp kalıyorum…
olduğum yer de, olduğun yer de …
Her şey yok olup gidiyorken,
Bıraktığın fotoğraflar uçuyorken,
Aynalar seyrini özlüyorken
Ve sen
Hiç ummadığım o büyük yanılgıyı bana yaşatıyorken
Bütün korkularımın yüz üstüne çıkmasına sebep oluyorken susuyorsun!
Susma istiyorum, konuş istiyorum ama konuşurken söyleyebileceğin her yalan adına korkuyorum…
Suratına bıraktığım izlerden arınamayacak kadar korkulu olduğunu biliyorum…
İçindeki o kemirgen hissin başını döndürdüğünü biliyorum…
Kaçak zamanların korkulu şövalyesi ruhun ölüyor görüyorum!
İçindeki o korkak çocuk ile bir ömrü heba ettiğini görmüyor olmana üzülüyorum!
Yapılan hataların seyrinde, kendi geçmişinde, kendine biçtiği o kaftanda saklı kaldığın gölgelerin karanlığında yok oluyorsun biliyorum!
Sana üç kelime veriyorum (vefa, saygı, dürüstlük)
Bana bir hayat kur diyorum…
Nefesin kesiliyor,
Kelimelerin boğazına düğümleniyor seziyorum!
Hadi durma kus öfkeni diye kendi kendini telkin ettiğini biliyorum en çok buna üzülüyorum
Hep kendi kendine yaşadığını yazıyor olmana kızıyorum,
Oysa senin kendinle bile baş başa kalmayı hiç başaramadığını biliyorum…
Şimdi yeniden susuyorum!
Şimdi yeniden öfkemi de alıp gidiyorum!
Naftalinleyip saklıyorum!
22 EKİM 2008
18:00
An bu an...
1 yorum:
saklamaktan gayrı neyimiz kaldıki zamanı korumak için elimizde...
Yorum Gönder