27 Haziran 2008

YAŞIYORUM!

Yeni başlangıçların, yeni yol ayrımlarında nöbet tutar gibi bekliyoruz yine yaşamayı bilmeden geçiriyoruz birbirimizden çaldığımız zamanı!

Parmaklarımın arasında tuttuğum kalemden dökülen ilk sözler oldu bunlar yıllanmış bir aşkın yeniden hayat bulacağına inanmak gibi yersiz bir beklenti içine girmek ve sonucu her daim biliyor olmanın hissettirdiği hayal kırıklığının kurduğu cümleler olmasıydı belki…

Hiç cevap bulamadığım soruların ve onların içine kattığım yenileriyle eşsiz bir uyum içinde hiç yadırgamadan, yabancılaşmadan yaşayıp gidiyor oluşumuza şaşırıyorum bazen ama elden bir şey gelmiyor alışmak tek çare gibi görünüyordu her koşulda…
Ve zaman geçiyordu ve bizler hep alışıyorduk alışmak zorunda bırakılıyorduk ve bunu hiç fark etmiyorduk!

Çözümler üretmeye çalışmıyorum artık…
Telefonda duyduğum sessini düşününce artık eskisi kadar aşık kalamadığımı anladığımdan belki çokta fazla üzülmüyorum ama yıllanmış bir alışkanlığın dile getirdiği bu hayalin yitik cümlelerime kattıklarından dolayı da mutlu olmuyor değilim…
Belki en çok bu yüzden seviyorum terk etmiş, edilmiş acının koynunda sızan kelimeleri…
Belki bu yüzden aşkı yazmayı seviyorum en çok…
Ve evet bu yüzden sadece üzüldüğümü sanmalarına gülümseyebiliyorum…
Bilmedikleri bir şey olduğunu hiç fark etmiyor olmalarına ise hiç şaşırmıyorum insanların…
Gördükleri bir pencere var ki o pencerenin ardında olanları görmeyi bilmeyenlerin dünyasında yaşadığımın bilincinde olduğumdan beklide gülüp geçiyorum bütün yüzeysel dokunuşlara…
Ve susuyorum konuşmanın yersiz olduğu zamanlara…

Öylesi cümleler değil kurduklarım en azından ben böyle düşünüyorum aslolan da bu değimli senin, onun ya da bir başkasının ne hissedip, ne düşündüğü değil, benim ne hissettiğim benim ne düşündüğüm ve bu cümleleri bana neyin, neden ve niçin kurdurmuş olduğu…
Anlatacak değilim şimdi burada yeniden başa dönmek istemiyorum yetiri kadar yüzleştim onunla yeniden anlatarak başladığım yere dönmek istemiyorum…
Bir yol var şimdi ilerliyorum...
Yaşamıma kattıklarım, yürümeme engel olan ama bunun olmasına dahi sebeleri olan tanımama ve kendimle tanışmama yardımcı olan hayal kırıklıklarından öte değil ama her şeyden önce yürüdüğüm yolda belirliyi izler bırakarak ilerlememe sebep olanlar ki bilirler bilmek isteyenler, bilmeyi göze alanlar!
Onlara diyecek lafım olur mu bilmiyorum ama bir çeşit minnet hissinin içimde olduğumu seziyorum…
Ve bu gerçeğin ilk defa korkutmuyor olduğunu hissediyorum…
Yüzümü güneşe dönüyorum…
Gözlerimi kapatıyorum…
Kollarımı açıp rüzgarı hissediyorum…
Yaşıyorum!

....
ardından bana kalan henüz gitmemiş olsanda...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

inanılmaz güzel yazıyorsun söyliyecek bir sey yok yasanmışları acıları bu kadar güzel tarif edemez diye düşünüyordum insan