11 Aralık 2012

Keşkeler

Zaman uzaklaşır bazen... Bilmediğiniz bir yere ya da hiç gitmediğiniz kadar uzağa... Fark etmeyiz... Çoğu zaman aldırmayız....
Geçer gider!
Arkasından bakakaldığımız o ana kadar hissetmeyiz... Bir çok şey için, yaşamak, hayal kurmak,umut etmek,sevmek belki yeniden sevilmek,bakmak için, görmek yada duymak için, keşfetmek için geç kaldığımızda anlarız...
Öylece bakarız...Yarattığı boşluğa ellerimizdeki kırışıklara, bedenimizdeki yaşlanmışlığa, boşa geçen zaman öylece bakarız... Artık yapılabilecek hiç bir şey olmadığını anladığımızda aynadaki yüzümüze bakarız...
geçmişin geri döndürülmeyen anlardan ibaret olduğunda öylece bakarız ter edilmiş ruhumuza...
Verdiğimiz kararlara öfke duyar, keşkeler de boğuşuruz...
Keşke, keşke, keşke...

...............
Yarını umursamak gerek bugünden şuandan, geciktirmemek gerek belki daha geç olmadan... Hayat tenlerimizde derin izlere dönüşmeden....
Şimdi yeni kararlar almak gerek... Tutmadığın o eli tutmak gerek belki, kırdığın yada canını acıttığın bütün kalplerin gönlünü almak gerek belki... Umursamadığın her şeyi umursamak, istemediğin hiç bir şeyi yapmamak, taviz veremediğin hayatından belki mutlu olmak adına taviz vermek gerek, korkmadan tutman gerek belki o eli, ve geride bırakman gerek beklide hayatının can sıkan geçmişini... Kendine artık dur demen gerek...
Zaman daha fazla geçmeden.... Hayat tenlerimizde derin izlere dönüşmeden....
Hala nefes alabiliyorken...



Korkularına... Silmediğin dünlerine...
Dudak aralığından mırıltılar
12 Aralık 2012
02:17


Hiç yorum yok: