Yeniden doğmalarına, yalnızlıklarında tutunduğun umutlarına...
Nice yeni yaşlarına ve hep yeniden doğuşlarınadır bu merhaba...
gelişine, gitmeyişinedir bu merhaba...
Doğuşuna ve yaşayışınadır bu merhaba...
Mutlu yarınlarınadır merhaba...
Var oluşunadır merhaba...
Ve umutsuz bakışlarınadır bu son elveda!
....
Gözlerini kapa sevgili...
Yeni bir düş kur...
Kur ki hediye olsun yarınımıza...
Kur ki ışık olsun yolumuzda ki karanlığımıza...
01 Kasım 2012
Doğuşuna...
31 Ekim 2012
15 Ekim 2012
KORKULARINA
Birden konuşmaya başladı...
Elli ayağı birbirine dolanmış, gözlerinde korkak bir ifade ile
anlamlandıramadığım birden çok betimlemeyle bana onu anlatmıştı...
Gözlerinin kıyısında biriken hüzünden, saklı kalmış bütün yalnızlıklarına kadar her şey o gibiydi...
Tarifsiz gidilmiş bir yolun kalıntılarında saklı gibiydi...
Ayak izleri silinmeksizin kazınmış gibiydi...
Sözler boğazında dizilmiş, kelimeler ağız boşluğunda birikmiş gibiydi...
bana onu anlatmak isterken, bana onu söylemek isterken cümlelerin içinde boğulmuş gibiydi...
Sanki dudaklarının aralığından sızacak olsa sözcükler tuzla buz olacakmış gibiydi
Bütün bardaklar kırılacakmış ya da bütün duvarlar yıkılacakmış gibi...
Bütün sevdikleri yok olacakmış, fotoğraflar hiç çekilmemiş olacak gibi...
Cümleler hiç kurulmayacakmış gibi hissediyordu...
Korku sarmışken bütün bedenini ve buz kesmişken bütün hatıralar her şey yitip gidecekmiş gibiydi...
Ne kadar dokunursam dokunayım hiç hissetmeyecek gibiydi...
Ve düşler belki de hiç kurulmayacak gibiydi...
Sustu...
Hiç anlatmayacak gibi...
Hiç anlatamayacak, hiç konuşamayacak, hiç sevemeyecek, hiç dokunamayacak, hiç hissedemeyecekmiş gibi Sustu...
10 Ekim 2012
Korkularına...
Elli ayağı birbirine dolanmış, gözlerinde korkak bir ifade ile
anlamlandıramadığım birden çok betimlemeyle bana onu anlatmıştı...
Gözlerinin kıyısında biriken hüzünden, saklı kalmış bütün yalnızlıklarına kadar her şey o gibiydi...
Tarifsiz gidilmiş bir yolun kalıntılarında saklı gibiydi...
Ayak izleri silinmeksizin kazınmış gibiydi...
Sözler boğazında dizilmiş, kelimeler ağız boşluğunda birikmiş gibiydi...
bana onu anlatmak isterken, bana onu söylemek isterken cümlelerin içinde boğulmuş gibiydi...
Sanki dudaklarının aralığından sızacak olsa sözcükler tuzla buz olacakmış gibiydi
Bütün bardaklar kırılacakmış ya da bütün duvarlar yıkılacakmış gibi...
Bütün sevdikleri yok olacakmış, fotoğraflar hiç çekilmemiş olacak gibi...
Cümleler hiç kurulmayacakmış gibi hissediyordu...
Korku sarmışken bütün bedenini ve buz kesmişken bütün hatıralar her şey yitip gidecekmiş gibiydi...
Ne kadar dokunursam dokunayım hiç hissetmeyecek gibiydi...
Ve düşler belki de hiç kurulmayacak gibiydi...
Sustu...
Hiç anlatmayacak gibi...
Hiç anlatamayacak, hiç konuşamayacak, hiç sevemeyecek, hiç dokunamayacak, hiç hissedemeyecekmiş gibi Sustu...
10 Ekim 2012
Korkularına...
12 Ekim 2012
SAYIKLAMALAR
Bir başkadır gözlerinin ufkunda aşk...
delicesine esen rüzgar,
kokusunda gizlediği sen başkadır...
uzun uzun öpüşleri,
Teninde saklı sıcak,
acısında büyüttüğü aşk başkadır...
Bir başkadır dillendirmediği sözlerde aşk...
titreyen ellerinde,
avuçlarının izinde aşk...
Bir başkadır Tenin gizeminde aşk...
8 Ekim 2012
FI - SIL - TI
Hangi pencereden bakarsam bakayım farklı görünmüyor hayat ve sen...
Hep aynı başıboş yalnızlık, hep aynı kayboluş...
Gözlerimi kapatıyorum bazen... Seyrime düşsün istiyorum gölgeler ve bütün karanlık yüzler ki unutmak adına butun bilmediklerimi öğrenmek istiyorum...
8 Ekim 2012
Hep aynı başıboş yalnızlık, hep aynı kayboluş...
Gözlerimi kapatıyorum bazen... Seyrime düşsün istiyorum gölgeler ve bütün karanlık yüzler ki unutmak adına butun bilmediklerimi öğrenmek istiyorum...
8 Ekim 2012
4 Ekim 2012
Belki Belki....
Belki sadece sevmek gerek... Düşünmeden, sorgulamadan... Neden olduğunu hiç bilmeden...
Belki de sadece öpmek, sonrasında ne olacağını düşünmeden sevişmek gerek...
sonra yitip gitmek gerek belki bilmediğin, yolunu bulmadığın o kaldırımlarda...
Susmak gerek belki sadece susmak... Belki bir tebessümü takip etmek gerek sadece...
Belki belki... Soluk almayı bile unutmak gerekiyordur...
Geç olmadan yarına, o(na) sahip olmaktır...
Bir kez daha öpebilmek, bir kez daha dokunabilmek, bir kez daha hisedebilmek gerektir...
...
4 Ekim 2012
17:09
Belki de sadece öpmek, sonrasında ne olacağını düşünmeden sevişmek gerek...
sonra yitip gitmek gerek belki bilmediğin, yolunu bulmadığın o kaldırımlarda...
Susmak gerek belki sadece susmak... Belki bir tebessümü takip etmek gerek sadece...
Belki belki... Soluk almayı bile unutmak gerekiyordur...
Geç olmadan yarına, o(na) sahip olmaktır...
Bir kez daha öpebilmek, bir kez daha dokunabilmek, bir kez daha hisedebilmek gerektir...
...
4 Ekim 2012
17:09
1 Ekim 2012
DILEK
En çok seni anlatmak
istiyorum...
Bazen hiç susmadan konuşmak isterken buluyorum kendimi...
Sonra seni, beni anlatırken buluyorum kendimi...
Yok oluşların içinde büyütüyorum bizi...
Bilirsin başkaları gibi olmazdık...
Dilimiz lal, yolumuz karanlıktı...
En çok senin fotoğraflarına bakmak istiyorum...
Gözlerinde yaşayabildiğim fotoğraflarda yitip gitmek istiyorum bazen...
Sessiz yeminler ediyorum,
İsmini fısıldıyorum...
Ve bir dilek diliyorum...
En çok sen gel istiyorum bana...
En çok sen ol istiyorum...
Herkes gitsin bir sen kal istiyorum bazen...
Sız istiyorum her şeyinde her şeyime...
Seyrime, düşlerime, gözlerime,
öpüşlerime, sevişlerime, dokunuşlarıma...
çizdiğim her resme, çektiğim her fotoğrafta sen yaşa istiyorum...
En çok seni anlatmak istiyorum
Adını bağıra çağıra söylemek adına...
En çok ben olayım istiyorum...
Baktığın güneş, beklediğin yarın,
düşlediğin hayal, vazgeçmediğin umut olayım istiyorum...
Adımı bağır istiyorum..
Bağıra çağıra!
Adımı!
En çok, en çoklarla dol istiyorum...
Her gün yeniden doğ istiyorum
Her gün yeniden doğayım istiyorum
Senin için benim için
Bitmeyen düşler için...
Bir dilek diliyorum....
Varlığımız için...
01 Ekim 2012
20:43
Bazen hiç susmadan konuşmak isterken buluyorum kendimi...
Sonra seni, beni anlatırken buluyorum kendimi...
Yok oluşların içinde büyütüyorum bizi...
Bilirsin başkaları gibi olmazdık...
Dilimiz lal, yolumuz karanlıktı...
En çok senin fotoğraflarına bakmak istiyorum...
Gözlerinde yaşayabildiğim fotoğraflarda yitip gitmek istiyorum bazen...
Sessiz yeminler ediyorum,
İsmini fısıldıyorum...
Ve bir dilek diliyorum...
En çok sen gel istiyorum bana...
En çok sen ol istiyorum...
Herkes gitsin bir sen kal istiyorum bazen...
Sız istiyorum her şeyinde her şeyime...
Seyrime, düşlerime, gözlerime,
öpüşlerime, sevişlerime, dokunuşlarıma...
çizdiğim her resme, çektiğim her fotoğrafta sen yaşa istiyorum...
En çok seni anlatmak istiyorum
Adını bağıra çağıra söylemek adına...
En çok ben olayım istiyorum...
Baktığın güneş, beklediğin yarın,
düşlediğin hayal, vazgeçmediğin umut olayım istiyorum...
Adımı bağır istiyorum..
Bağıra çağıra!
Adımı!
En çok, en çoklarla dol istiyorum...
Her gün yeniden doğ istiyorum
Her gün yeniden doğayım istiyorum
Senin için benim için
Bitmeyen düşler için...
Bir dilek diliyorum....
Varlığımız için...
01 Ekim 2012
20:43
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)